24.11.2020

Orman biyoçeşitliliği

Fin doğasının biyoçeşitliliğini korumak amacıyla BM’nin biyoçeşitlilikle ilgili konvansiyonunu temel alan bir ulusal eylem planı hazırlanmıştır. Ormanların doğal biyoçeşitliliğinin korunması korunan ormanların artması, korunan ormanlarının kalitesinin yükseltilmesi ve yenilenmesi ve ticari ormanlar için doğal bakım geliştirilmesiyle daha etkili hala gelmiştir.

Koruma alanlarının ticari ormanlarda büyüyemeyecek yaşam çevrelerini ve türleri koruması gereklidir. Finlandiya, 3 milyon hektarı orman (yüksek verimli ve düşük verimli) olmak üzere bu amaçla ayrılmış 4,8 milyon hektarlık ticarete yönelik kullanımı kısıtlanan korumalı alana sahiptir. Bu, tüm orman alanlarının %13’üne karşılık gelmektedir. %90’ından (2 milyon hektar) fazlası mutlak korunan 2,2 milyon hektarlık fiili olarak korunan, başka bir deyişle ağaç kesim aktivitesinin tamamen dışında olan orman bulunmaktadır.

Natura 2000 kapsamında AB bölgesinde doğal biyoçeşitliliğin büyütülmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Topluluğun önemli olarak düşündüğü doğal habitatlar ve hayvan türleri ve kuşlar koruma hedefi olarak seçilmiştir. Fin Natura alanında (3,6 milyon hektarlık) yer alan alanların çoğu halihazırda daha önce bazı koruma programlarına ya da rezerve ait olmuştur.

Çürük odun miktarı orman biyoçeşitliliği için en önemli göstergelerden biri kabul edilmektedir. Ticari ormanlarda doğa yönetimi yoluyla çürük odun miktarı artırılarak tehlike altındaki ve hassas ormanda yaşayan türler için yaşam koşullarına yardımcı olunabilir. Finlandiya’da çürük oduna bağlı, tüm ormanda yaşayan türlerin yaklaşık beşte birini oluşturan, 4000 – 5000 tür olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca, ak sırtlı ağaçkakan ya da kovuklara yuva yapan diğer kuşlar gibi çürük odunun sağladığı korumaya ve besinlere dolaylı olarak bağlı olan bazı türler de bulunmaktadır.

Biyoçeşitlilik için bir gösterge olmasının yanı sıra, çürük odun ormanın karbon depolama kapasitesinin parçası olması dolayısıyla da çok önemlidir. Günümüzdeki orman yönetimi tavsiyelerine uygun olarak, muhafaza ağaçları ya da muhafaza ağacı grupları ortalama hektar başına 5 – 10 ağaç gövdesi olacak şekilde, yenileme alanlarında büyümeye ve bozulmaya bırakılmalıdır. Kesilmiş ağaçlarla ilgili olarak, ölü kalan ağaçlar, çürük ağaçlar, rüzgar tarafından devrilmiş ağaçlar ve fundalıkları korumak için çalışmalar da yapılmaktadır.

Ulusal orman envanterine (VMİ10) göre Güney Fin ormanlarındaki çürük odun (ölü kalan ağaçlar ve fundalıklar) miktarı artmıştır. Kuzey Finlandiya’da da ölü kalan odun miktarı artmış ancak önceki envantere göre daha az fundalık bulunmuştur.

Türlerin korunmasının amacı orijinal ve yerleştirilmiş türlerin mevcut popülasyonlarını ve bunların dağılım alanlarını korumaktır. AB türlerin korunmasına ilişkin, Kuş Direktifi ve Yabani Flora ve Fauna ve Doğal Ortamlarının Korunmasına dair Direktif adlı düzenlemelere sahiptir. Bunlar türlerin ve bunların doğal habitatlarının korunmasını ve buralardaki ormancılığın ve diğer kullanım biçimlerinin düzenlenmesini gerektirir.

Ticari ormanlarda, fauna çeşitliliği bunların doğal durumlarında korunmasıyla sağlanır; özellikle Orman Yasası’na göre yaşam alanlarında, Doğanın Korunması Yasası’na göre doğal orman habitatlarında ve diğer değerli doğal alanlarda önemlidir. Türlerin yarısından fazlası bu alanlarda yapılan ormancılık nedeniyle tehlike altındadır. Mevcut çürük odunların korunması, canlı ağaçların bırakılması, karışık yapraklarını döken ağaç ormanlarının desteklenmesi ve yakma yoluyla da orman yönetiminde biyoçeşitlilik dikkate alınmaktadır.